Kuruyemiş Hakkında Faydalı Bilgiler

24 Şubat 2018 Cumartesi

Leblebi Çeşitleri Hakkında Bilgiler

 Leblebi, günlük olarak tüketilen, nohuttan üretilmiş olan sağlıklı bir atıştırmalıktır. Leblebi nohut aşamasından geçtikten sonra leblebi oluyor. Belirli aşamalardan geçtikten sonra size kızarmış, kavrulmuş olarak ulaştırılıyor.
 Peki, leblebi çeşitleri nasıl üretiliyor, hangi çeşitler revaçta, kaç çeşit leblebi üretiliyor hepsini inceleyelim.
 Sade Leblebi natural leblebi olarakta bildiğimiz ürün klasik işlenmemiş leblebi çeşididir. Bu leblebi çeşidi üzerine susamlı, haşhaşlı, tarçınlı, vanilyalı, acılı, tuzlu, baharatlı, kakaolu, kahveli, damla sakızlı ve çikolatalı çeşitler yapılıyor.
 Susamlı Leblebi pekmezle ya da balla kaplanıp üzerine susam taneleri dökülüp bakır kazanlarda döndükten sonra pişirme makinalarına geçip diğer aşamada, belirli bir ısıda kavrulup ürün hizmeti satışa sunulmaktadır.
 Diğer ürünlerde benzer şekilde üretimi gerçekleştirilmektedir. Draje ve çikolatalı çeşitler için özel kazanlar mevcut olup üretim şekilleri biraz daha farklıdır. Acılı leblebi içinde söylemiş olduğumuz gibi susamlı leblebiye benzer şekilde üretimi yapılmaktadır. Tuzlu leblebi içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz. Söylemiş olduğumuz kaplamalı tüm çeşitler öncelikle Çifte kavrulmuş sade leblebi olarak üretilmekte ve sade leblebi üzerine kaplama yapılmaktadır. Sade leblebi den vanilyalı, tarçınlı, susamlı, haşhaşlı, tuzlu, acılı gibi bir çok çeşit farklı yöntemler ile kavrulmakta ve perakende mağazalarda satışa sunulmaktadır.


 Leblebi mucidi Harmancıklıoğlu ailesi uzun yıllardır mesleğe kazandırmış oldukları çeşitler ile tanınmaktadırlar. Merhum usta Ali harmancıklıoğlu önderliğinde acılı ve vanilyalı çeşitler leblebi çeşitlerine kazandırılmış olup halen üretimi yapılmakta ve satılmaktadır. Leblebinin o kadar çok çeşidi mevcut ki, yazdığımız çeşitler sadece birkaçı. Daha farklı çeşitler üretilmeye elverişli olan leblebi sağlık açısından da faydalı bir ürün olduğu için uzmanlarında tavsiyeleri arasında yerini almaktadır.
 Sevdiğiniz tüm çeşitleri, yada tatmamış olduğunuz tüm lezzetler için bir tıkla sipariş verebilmeniz mümkün. Leblebihane.com Online adresten dilediğiniz şekilde ödeme yöntemleri ile kolayca sipariş oluşturabilir ve nefis lezzetlere ulaşabilirsiniz. Pirimiz şeyhimiz Murat Gazi hz. leblebiyi gözyaşlarıyla ürettiğinde bu kadar çeşidin olabileceğini tahmin edebilir miydi? Onun bıraktığı mirası devam ettiren tüm leblebici ustalarımıza, bu mesleği sevgiyle yapan emektar herkese, sonsuz teşekkürler.
 Besin sağlıklı bir ürün oluşu kalori azlığıyla leblebi fazlasıyla dikkat çekici, kilo vermeye yardımcı bir ürün, günümüzde herkesin genç, yaşlı tüketebileceği nefis lezzetler kuruyemişçilerde, gidemiyorsak eğer leblebihane de :) O halde tüm nefis lezzetlere sevgiler :))

22 Şubat 2018 Perşembe

'Türk Mutfağinin en Tatlı Üyesi Lokum hakkinda bilinmesi gerekenler'

Türk mutfağının en lezzetli üyesi, verilebilecek en güzel hediye, kahvenin yanındaki en iyi dost, çocukluktan bir nostalji, bayramları sevme nedenidir. İşte tarihi yüzlerce yıl önceye dayanan ve Osmanlı mutfağının önemli bir parçası olan lokum hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler.



Türk lokumunun tarihi

Osmanlı döneminde saray mutfağının önemli bir parçası olan Türk lokumunun yüzlerce yıllık tarihi bulunmakta. Pers İmparatorluğu'nda M.Ö 226 ve 652 yılları arasında hüküm süren Sasanilerin sıkça tükettiği tatlı 'abhisa', kesin olmamakla birlikte lokumun kökeni olarak biliniyor. Lokum ilk başlarda 'rahat ul-hulküm' yani ‘boğazı rahatlatan’ olarak adlandırılırken geçen süre içerisinde 'rahat lokum' olarak adlandırılmıştır. Ve son olarak günümüz  Türkçesi ile birlikte 'lokum' denmiştir.

Anadolu'daki bilinirliği 15. yüzyıldan başlamıştır. 17. yüzyılda ise en popüler zamanlarını yaşamıştır. 18. yüzyıla gelindiğinde ise seyyahlar Avrupa’ya lokumu götürerek ‘Turkish Delight’ olarak tanıtmıştır. Lokum buralarda da popülarite kazanmıştır. Osmanlı'da seri üretim 1777 yılında başlamıştır. İlk başlarda bal, meyve şurubu ve un ile karıştırılarak üretilmiştir. Nişasta ve rafine şekerin icadı ile günümüze kadar tat değişiklikleri yaşamıştır.




Lokum nasıl yapılır?

Lokum sitrik asit, şeker, nişasta, gıda boyası ve aroma ile yapılmaktadır. Şeker suda tam anlamıyla çözüleceği kadar kaynatılır. Sitrik asit ve nişasta ayrı kaplarda çözülmesi için bekletilir. Ardından sitrik asit ve nişasta şekerli su ile karıştırılır. Bu şekilde bir süre kaynatılır. Karışımın içine kaşık batırıldığında yapışkan bir kıvamda olup olmadığı kontrol edilir, nişastalı kaplarda 20 saat civarı bekletilir. Son işlem olarak, sert bir zeminde şekillendirilerek paketlenir.

Lokum çeşitleri

Damak tadı, üretim şekli ve üretim yerine göre birçok farklı lokum çeşidi bulunmaktadır. İşte lokum çeşitlerinden bazıları: kuş lokumu, fındıklı lokum, cevizli lokum, çifte kavrulmuş lokum, antep fıstıklı lokum, hindistan cevizli lokum, kaymaklı lokum, meyveli mini lokum, limonlu lokum, naneli lokum, narlı lokum, antep fıstık krokanlı lokum, narlı antep fıstıklı lokum, safranlı narlı antep fıstıklı lokum, atom lokum, gül yapraklı narlı antep fıstıklı lokum, çikolatalı lokum.

Lokumun besin değerleri

Kullanılan malzemeye göre besin değerleri değişmekle birlikte ortalama değerler bulunmaktadır. 100 gram lokumda: 
89.28 gr karbonhidrat, 
0.12 gr protein, 
0.19 gr yağ, 
0 gr lif, 
0 mg kolesterol, 
19 mg potasyum, 
5 mg kalsiyum, 
0.1 mg demir bulunmaktadır.

Lokumun faydaları
Lokumun bilinen onlarca faydası vardır. İşte lokumun öne çıkan özellikleri:
Bademcik iltihabının azalmasına yardımcı olur.
İçeriğindeki karbonhidrat ile böbrek hastaları için ve kilo almak isteyenler için yararlıdır.
Çıban ve yaralar için muhteşem bir iyileştiricidir.
Lokum, insanlarda kan seviyesini arttırarak birçok problemin önüne geçmektedir.

Çağımızın hastalığı Reflüye karşı Leblebi tüketin!


Geçmiş yıllarda mide rahatsızlıklarının başında gelen ülser hastalığına iyi geldiği bilinen leblebinin, şimdi de günümüz hastalığı olan Reflü'ye fayda sağladığı bilimsel olarak kanıtlandı.
Halk arasında Mide Reflüsü olarak bilinen Gastrit, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak biliniyor. Doktorlar tarafından, Reflü hastalığında tedaviyi destekleyici olarak tavsiye edilen leblebinin, daha birçok hastalığa iyi geldiği biliniyor.

 Yatmadan önce bir avuç sade leblebi zararlı asitleri emerek yok ediyor. Aynı zamanda leblebinin bir diğer faydası ise anne sütünü faydalı. Lifli yiyecekler grubunda olduğu için leblebinin, bağırsak tembelliği konusunda da faydaları olduğu biliniyor. Yine bir başka faydası ise kilo vermeye yardımcı bir besin oluşudur. Günümüzde insanların hassasiyet gösterdiği kiloya karşı da öğün aralarında belirli ölçülerde tüketilmesi diyetisyenler tarafından tavsiye edilmektedir. Bahsettiğimiz konular leblebinin sağlığa olan faydalarından sadece bir kaçıdır. Daha başka bir çok faydası bulunmaktadır.

Günümüzde tüketim alışkanlıkları değişti. Leblebinin türevleride değişti. Son dönemde leblebi çeşidinin ise 43 çeşide ulaştığını hatta bunun yanında yeni lezzetlerinde üretilmeye devam edildiğini belirtildi. Leblebi çeşitleri o kadar arttı ki satışı yapılan mağazalarda müşteriler hangi çeşitten alacaklar bazen kafa karıştırıcı bile olabiliyor. Ayrıca bu faydalı lezzeti online olarakta alabilmek mümkün.
Tüm çeşitlerin olduğunu sanal mağaza Leblebihane.com adresinden güvenle sipariş vererek Leblebinin faydalarından yararlanabilir, ve organik lezzetlerle buluşabilirsiniz.

Sağlıklı atıştırmalı lezzetler hep yanınızda olsun. Şimdiden afiyet olsun :)

21 Şubat 2018 Çarşamba

Hünnap Nedir ? Faydaları Nelerdir ?

 Hünnap nedir?



Hünnap, cehrigiller ailesinden bahar aylarında hoş kokulu sarı renkli çiçekler açan dikenli bir ağaç türüdür. Hünnap, düşük kalorili bir besin kaynağıdır. Çin’de çok eski çağlardan itibaren alternatif tıp aracı olarak kullanılmaktadır. Daha sonra Asya ülkerin de aynı amaç için yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

İlkbaharda sapsarı çiçekler açıp etrafa misler gibi kokular saçan bu ağacın meyveleri ise sonbahara doğru olgunlaşıyor. Zeytin büyüklüğünde olan hünnap meyvesi, dış görünüşü itibariyle iğde meyvesiyle karıştırılabiliyor. Üzerinde kahverengi tonlarında incecik bir kabuğu bulunan meyve, Çin'de çokça tüketiliyor ve "ölümsüzlük meyvesi"  gibi sıfatla anılıyor.

 Hünnap meyvesinin faydaları


• Düşük kalorili bir meyve olduğu aynı zamanda da enerji verdiği için kilo verme konusunda yardımcı oluyor, özellikle spor yapanlara önemli bir destek veriyor.

• İçindeki A ve bolca C vitamini sayesinde bağışıklık sistemini güçlendiriyor, vücudu hastalıklara karşı koruyor.

• Hünnap, içinde bulunan ve niyasin olarak da bilinen B3 vitamini sayesinde kan dolaşımının düzenli bir şekilde devam etmesini sağlıyor.

• Yine B3 vitamininin etkisiyle hünnap, sinir sistemi fonksiyonlarının da sağlıklı bir şekilde sürdürülmesine katkıda bulunuyor.

• Güçlü antioksidan özelliği nedeniyle bu minicik meyve, karaciğer rahatsızlıklarından çeşitli kanser türlerine kadar birçok hastalığın iyileşme sürecine olumlu etkilerde bulunuyor.

• Hünnap meyvesinin antioksidan özelliği, cilt sağlığını koruma ve cildi güzelleştirme konusunda da önemli katkılar sağlıyor.

• Kabızlık gibi durumlardan kolayca kurtulmayı sağlıyor, sindirim ve boşaltım sisteminin düzenli çalışmasına destek oluyor.

• İçindeki kalsiyum ve magnezyum sayesinde kemik ve kas gelişiminde önemli bir rol üstleniyor.

• Vücuda enerji verdiği bilinen hünnap, bu sayede yorgunluk ve bitkinlik gibi durumlarda daha zinde hissetmeye olanak sağlıyor.

• Hünnabın içinde potasyum da bol miktarda bulunduğundan kalp ve damar sağlığını destekleyici etkiler gösteriyor.

Hünnap ın en çok dikkat çeken özelliği yorgunluğa ve strese karşı etkili bir besin kaynağı olması. Bu yüzden özellikle stresli ve yoğun iş temposunda çalışmakta olanlar ve sporcular yorgunluğu üzerlerinden kısa sürede atmaları için tüketebilirler. Sizlerde sağlıklı atıştırmalıkları tercih edenlerden iseniz hünnap tam size göre bir meyve. Üstelik bu adresten ulaşmanız mümkün. >> Leblebihane.com

19 Şubat 2018 Pazartesi

Türk Kahvesi Ömrü Uzatıyor!


Bilim insanları Türk Kahvesinin ömrü uzattığını ve kalbe iyi geldiğini söylüyor.

Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı olduğunu biliriz. 40 yıl içilen bir kahvenin kalbe bir nefes vereceğini düşünmek yanlış olmaz. Ünü dünya çapında, lezzeti dillere destan. Kısık ateşte Türk Kahvesinin faydalarıysa saymakla bitmiyor.
Türk tarzı olarakta bilinen kahvenin sırrı pişirilmesinde. Kahvenin içerisinde pek çok materyal var. Bunun kaynatılarak bütün halde sunulması, tüm maddelerin aynı anda vücuda sunulması anlamına geliyor. Sabah saatlerinde içilen kahve konsantrasyon sağlıyor, kolesterolü düşürüyor. Özellikle sabahları bilinçsel performası artıyor.




Günde iki yada üç fincan içilen kahvenin daha fazla tüketilmesi sağlığa zararlı olabiliyor.
Fakat günde iki yada üç fincan içilen kahveyse ölüm riskini azaltıp ömrü uzatıyor. Araştırmanın sonuçları, Türk kahvesinin, kaynatılarak yapılmasının bazı avantajlar sağladığını gösteriyor. Kahvenin bu şekilde pişirilmesi, düşük kafeinin yanı sıra, antioksidanlar açısından diğer kahvelere göre daha sağlıklı görülüyor. Türk kahvesi Türkiye de üretilmiyor. Fakat Ülkemizde gelenekselleşmiş bir lezzet. Osmanlı yiyecek ve içecek kültüründe de benimsenmiş kahve, yanında lokum çeşitleriyle de sağlık açısından oldukça faydalı. Macaristan'ın en yaşlı insanı 108 yaşındaki Gergely Andras Molnar, uzun yaşamasını her gün kahve içmeye borçlu olduğunu söyledi.

Eğer çok sık kahve içen biri değilseniz, kahve içmeyi günlük olarak alışkanlık halde getirerek kahvenin mucizevi faydasından yararlanabilirsiniz.


Kuru Kayısının Faydaları





  Bu güneş saçan meyve, çağımızda sağlıklı yaşam tarzını benimsemiş kişilerin en sevdiği ve en sağlıklı yiyecekler arasındadır. Bu doğal şifanın sayısız tedavi edici özelliği arasında kabızlığı, çeşitli cilt sorunlarını, kas gerilmesini, kulak ağrısını, hazımsızlığı ve daha pek çok rahatsızlığı iyileştirmesiyle bilinir. Kayısı Vitamin A, B2, B3 ve C kadar faydalı doğal şekerlerce de zengindir. Bu meyve, biraz asidik yapıda olup suyunu çıkarmaktansa başka şeylerle karıştırmaya daha uygundur. Çok düşük kalorilidir, fakat bol miktarda sağlıklı besin maddesine sahiptir.



Pakistan’ın yüksek dağlık bir kesiminde, yaklaşık 15,000 nüfuslu büyük bir köy varmış. Etnologlar, bütün bu dağlık yer insanının çok sağlıklı ve aktif olduğunu; en gelişmiş şehirlerde yaşayan modern insanların çoğundan çok daha uzun yaşadıklarını keşfetmişler. Elbette, temiz dağ havası gibi faktörler uzun ömürde çok önemli bir rol oynuyor. Fakat etnologlar, bu insanların beslenmelerinin %60’ını taze veya kuru kayısının oluşturduğunu, tahıl ve sebzelerin de tamamlayıcı olduğunu gördüler. Bilim insanları kayısının uzun ömür ve sağlıkla bağlantılı başta gelen meyvelerden olduğuna artık eminler, çünkü kayısı diğer meyvelere kıyasla 10 kere daha fazla magnezyum içeriyor. Ayrıca, kayısı cilt bakımındaki temel yağlardan biri olan kayısı çekirdeği yağını üretmek için de kullanılıyor.



İster taze ister kuru olsun düzenli olarak kayısı tüketmenin sayısız faydası bulunuyor. Efsane hekim ve şifacı İbn-i Sina, bu mucizevi meyvenin tedavi edici özelliklerini “Tıbbın Kanunu” adlı ünlü kitabında yazmıştı. Aşağıda kayısının sağlığa faydalarından bir kısmını sizler için sıraladık:

  • Kayısı suyu, kalsiyum ve demir bileşenlerinin mükemmel kaynağıdır. İşte bu nedenle hamile kadınlara ve küçük çocuklara çokça tavsiye edilir. %100 kayısı suyundan bir bardak içmek, günlük karoten ihtiyacımızı karşılamaya yeter. Ayrıca suyunu içmek meyve olarak yemekten çok daha kolay hazmedilir.
  • Kayısı meyvesi, anemi hastalığı olan insanlara da çok faydalıdır. Sadece 100 gram taze kayısı yemek, kan akışı üzerinde 250 gram taze karaciğer yemekle aynı etkiyi yapar.
  • Günde 100-150 gram kuru kayısı, şifalı doğal meyve olarak, tüm çocuklara ve yaşlılara tavsiye edilir.
  • Özellikle kuru kayısı, özellikle aritmi (kalp atım düzensizliği) gibi kalple ilgili sorunlardan şikayetçi insanlar için gerekli olan potasyum karbonatça zengindir.
  • Kayısının sağlığa faydaları arasında, yüksek oranda magnezyum ve fosfor içermesinden dolayı, beyin fonksiyonlarını iyileştirmesi de yer alır.
  • Magnezyum, ayrıca tansiyonu çok etkili bir şekilde normale getirmeye yardımcı olabilir.
  • Görme gücümüzdeki olumlu etkileri, bu meyvenin bir başka sağlık faydasıdır. Kayısı iyi oranda A vitamini içerdiğinden görme gücünü iyileştirmeye yardımcı olur.
  • Kayısı suyu, midedeki artan ekşimeyi geçirmek için olduğu gibi kolit (kalınbağırsak iltihabı), flatulans (şişkinlik) ve bakteriyel dengesizlik belirtilerini gidermek için de kullanılabilir.
  • Sindirim sistemi sorunları ile bağlantılı ağrıları rahatlatmak için özel bir tür kayısı çayı içilmesi önerilmektedir.
  • Son olarak, kayısı muhteşem bir idrar söktürücüdür ve bu özelliğinden en fazla faydayı sağlamak için günde 6-7 kez bir bardak kayısı suyu içilmesi tavsiye ediliyor.

18 Şubat 2018 Pazar

Yer Fıstığı - Kabuklu Fıstığın Faydaları Nelerdir ?


Yer Fıstığı, Kabuklu Fıstığın faydaları nelerdir ?


Yer Fıstığı:




100 gramında yaklaşık 490 kalori içermesi ve bununda yaklaşık olarak %45-%50 lik bir kısmının yağlardan ibaret olması yer fıstığının içermiş olduğu protein,vitamin minarel gibi besin öğelerini birazcık gölgede bırakmakta.Vücuda enerji ve kuvvet veren yer fıstığı, cinsel sorun yaşayanlara da yardımcı oluyor; libidoyu yükseltiyor. Gerçekten yağlı tohumlar arasında bizim önerdiğimiz,faydalı diye tabir ettiğimiz omega 3,6,9 yağ setlerini içermesi,bitkisel kaynaklı olmasına rağmen iyi bir protein kaynağı olması açısından iyi bir besin olan yer fıstığı yağ ve kalori içeriği sayesinde faydalı lezzetlerden biridir.












Açıkcası yer fıstığı tüketilebilir burda dikkat edilmesi gerekilen husus tüketim miktarı ve tüketim sıklığı faydalı diyerek tutupta kocaman bir kase tüketirsek o zaman kişinin kilo almasına bile sebebiyet verecektir. Ama kararında yarım avuç bilemediniz 1 avuç gibi tüketirsek bunda hiçbir sıkıntı olmayacaktır. Hatta fayda bile sağlayacaktır.Yer fıstığının tuzlu ve tuzsuz olanı mevcut.Günlük tuz alımını kısıtlamak adına mümkün mertebe tuzsuz olanı tercih etmekte yarar var. Eğer ki kişi tüketebiliyorsa yer fıstığının tuzsuz ve kabuklu olanını tüketirse, yer fıstığının dışındaki kahverengi kabuk lif kaynağı açısından iyi bir alternatif olacaktır.

  • Kasların ve kemiklerin güçlenmesini sağlar.
  • Zihinsel ve bedensel yorgunluğu gidermede yardımcıdır.
  • Öğrenmeyi kolaylaştırır. 
  • Kalp sağlığına iyi gelir.
  • Kandaki kolesterol oranını düşürerek kalp ve damar hastalıkları riskini azaltır.
  • Başta meme, prostat ve kalın bağırsak kanseri olmak üzere kansere karşı koruyucudur.
  • Bağışıklık sistemini destekler.
  • Kandaki şeker oranını ayarladığı için şeker hastalarına faydalıdır.
  • Yer fıstığı yağı kabızlığa iyi gelir.
  • Gastrit, mide yanması ve ekşimesi şikâyetlerini azaltır.



    Yer Fıstığı Besin Değerleri:

    Karbonhidrat (g) 8.29
    Protein (g) 25.25
    Yağ (g) 48.1
    Lif (g) 10.93
    Kolesterol (mg) 0
    Sodyum (mg) 11
    Potasyum (mg) 660
    Kalsiyum (mg) 40
    Demir (mg) 1.82

Yer Fıstığı Nasıl Kullanılır?

 Yer fıstığı, fıstık ezmesi yapımında kullanılmaktadır. Çerez olarak kavrularak yenmekte, çiğ veya kavrulmuş hali bazı tatlılara kullanılmaktadır. Ayrıca yağ yapımında da kullanılır. Bu yağ margarin yapımında kullanılır. Ayrıca mayonez yapımında, pastanecilikte, hazır salata ve paket yemeklerde kullanılmaktadır. Esasında bu yağ ısıya dayanıklı olduğundan bu gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Ayrıca E vitamini gibi antioksidan bir vitamin içermesinden dolayı kozmetik sektöründe de kullanılmıştır.

17 Şubat 2018 Cumartesi

Antep Fıstığının Faydaları Nelerdir ?


Antep Fıstığının Faydaları Nelerdir?


Antep fıstığı sıklıkla ve severek tükettiğimiz bir kuru yemiştir. Antep fıstığı eski zamanlardan beri alternatif tıpta tedavi edici bir yöntem olarak kullanılmıştır. Birtakım araştırmalardan yola çıkılarak antep fıstığının tadına doyulmaz lezzetinin yanı sıra oldukça faydalı bir besin olduğunu söylemek mümkündür.



Antep fıstığının en iyi tüketilme şekli sade olarak olsa da günümüzde antep fıstığı tatlılara, yemeklere, pastalara, çikolatalara ve daha pek çok gıdaya ilave edilerek tüketilir.

Antep Fıstığının Sağlığa Faydaları

1. Felç Riski

Antep fıstığının felç riskini azaltabileceği görülmüştür. Düzenli olarak antep fıstığı tüketilmesiyle ileride oluşabilecek felç risklerinin önüne geçmek mümkün olabilmektedir.

2. Depresyon

Antep fıstığının depresyona da iyi geldiği söylenmektedir. Psikolojik olarak rahatsızlık yaşayan kişilere iyi gelen antep fıstığı, sinir sisteminin çalışmasına ve rahatlamasına yardımcı olmaktadır.

3. Mide

Antep fıstığı, midede meydana gelen veya gelebilecek hastalıklarda da etkili rol oynamaktadır. Mide asidinin dengelenmesine yardımcı olan Antep fıstığı, mide hastalıklarına yakalanma riskini azaltabilmekte ve yakalanılmış olan mide rahatsızlıklarının da etkisinin azaltılabilmesini sağlayarak iyileşmeye yardımcı olabilmektedir.


4. Cinsellik

Antep fıstığının cinsel gücü ve cinsel isteği arttırdığı yönünde görüşler bulunmaktadır. Antep fıstığı bu yönüyle insanların cinsel sağlığı üzerinde de olumlu ve sağlıklı bir etkiye sahip olmaktadır.

5. Enerji

Antep fıstığı yoğun miktarda enerji verir. Antep fıstığı bu yönüyle ağır koşullarda çalışan, gün içinde çok efor sarf eden ve sporcu olan kişilerin kolaylıkla başvurabileceği bir besin kaynağıdır.

Dolayısıyla eğer ki enerjiye doğal yollardan ihtiyacınız bulunuyorsa antep fıstığı sizler ve çocuklarınız için güzel bir atıştırmalıktır.

6. Kalp

Antep fıstığı kalbe de iyi gelmektedir. Kalp rahatsızlıklarının önüne geçilebilmesinde önemli rol oynayan Antep fıstığı, kalp krizi riskini de en aza indirmek konusunda oldukça yardımcıdır. Eğer ki kalbinizle ilgili birtakım riskler bulunduğunu düşünüyorsanız, yeterli miktarda ve doktorunuza başvurarak Antep fıstığı tüketmeniz oldukça faydalı olacaktır. Çünkü Antep fıstığı içeriğindeki maddeler sayesinde kalbin çalışmasını da düzenleyerek kalp sağlığı için büyük faydalar sağlamaktadır.
Antep Fıstığının Diyette Faydası



Diyet yapan kişiler için hazırlanmış diyet menülerinde Antep fıstığı fazla yer bulmaz. Ancak Antep fıstığının da muadili diğer kuru yemişlere göre daha masum olduğu bilinmektedir. Bu sebeple bir beslenme uzmanına danışarak diyet menüsüne Antep fıstığının konulup konulamayacağı konusunda bilgi alınabilir. Unutulmamalıdır ki her vücudun diyet şekli farklı olmaktadır ve o kişinin sağlık durumuna göre diyet listesi hazırlanmaktadır. Bu sebeple Antep fıstığı için herkesin diyetlerinde tüketebileceğini söylemek mümkün değildir.


Fazla Antep Fıstığı Yemenin Bir Zararı Var Mıdır?

Yüksek kolesterol problemi bulunan kişilerin, uzmanlar tarafından Antep fıstığı tüketmesi tavsiye edilmemektedir . Çünkü antep fıstığı, kolesterol oranını biraz daha arttırarak birtakım rahatsızlıklara ve sorunlara yol açabilir. Bu sebeple Antep fıstığı tüketirken dikkatli olunmalıdır. Her şeyi fazla miktarda tüketmek birtakım ciddi ya da geçici rahatsızlıklara sebep olabilmektedir. Antep fıstığı içeriğindeki bazı maddeler sebebiyle fazla tüketildiğinde tehlikeli olabilir.



Hamilelik ve emzirme döneminde doktor kontrolünde antep fıstığı tüketilebilir. Ancak bu dönemde antep fıstığını aşırı miktarda tüketmek anneyi de bebeği de riske atabileceğinden dikkatli olunmalı ve antep fıstığı tüketimi dozunda bırakılmalıdır. Eğer ki vücut ve metabolizma olarak hassas bir yapıya sahip iseniz antep fıstığı sizde birtakım reaksiyonlara ve yan etkilere yol açabilir. Bu gibi durumların öncesinde doktorunuza danışmalı, eğer ki danışmadan antep fıstığı tükettiyseniz ve beklenmeyen bir etki gördüyseniz de doktorunuza başvurmalısınız.

Alıntı

16 Şubat 2018 Cuma

Sağlıklı olmak için her gün kuruyemiş tüketin!


Sağlıklı olmak için her gün kuruyemiş tüketin!

Her anlamda sağlıklı bir birey olmak, ne kadar önemli ?


Güçlü bir kas sistemi, güçlü bir beyin, güçlü bir kalp, güçlü saçlar, kendini iyi hissetmek ve sağlıklıyım diyebilmek “kendini sağlıklı hissetmekten” geçiyor. Kuruyemişler bize hem güç veriyor hem de sağlık. İkisi bir arada mükemmel ama kalori kontrolü yapmadığınızda, yani iyi gelsin diye avuç avuç yemeye başladığınızda kuruyemişlerin kötü yüzü ile karşılaşabilir, bu sebeple kilo alabilirsiniz. Ama dozunu ayarladığınız sürece cebinizde hergün kuruyemiş olmalı. Kilonun dışında bağışıklık sistemini güçlendirmek, unutkanlığı önlemek, hatta sağlıklı kilo artışı için başvuracağınız ilk yer kuruyemiş paketleri olmalı. Hepimizin bildiği gibi kuruyemiş faydalıdır.








Öyleyse bu nefis lezzetleri sağlığımız adına tüketelim. Doğanın bize sunduğu nimetlerden yararlanmak bizim için en önemli şey. Tüketmiş olduğumuz kuruyemişler besin açısından çok faydalı olup, tüm vücudumuza değer katan bir ürün. İleri yaşta karşılaşılabilecek her türlü problemi ortadan kaldırmak adına trans yağ içeren sağlıksız atıştırmalıklar yerine tüketilebilecek en önemli besin öğün araları arasında tek özel ürün bize göre kuruyemiş!


Peki kuruyemişi nereden almalı? Alırken nelere dikkat edilmeli. Bununla ilgili bloğumuzda bir çok makale mevcut. Dilerseniz bloğumuzu inceleyin ve kuruyemişlerin mucizevi tüm faydalarını okuyun, hatta bloğumuza abone olun.


Sağlıklı ve uzun yaşam, ve mutluluk tabikide.. Herşey bu bize verilmiş olan mucizevi lezzetlerde gizli..


Sağlıcakla kalın..

15 Şubat 2018 Perşembe

Çeri Kurusu - Kuru Domates - Faydaları nelerdir ?




Kuru Domates (Çeri kurusu) faydaları nelerdir ?


Yazın en bol olduğu zamanda kışın kullanmak üzere kurutulan domatesin faydalarını biliyor musunuz sevgili blog takipçileri ?





Güneşte kurutulmuş domates C vitamini bakımından günlük ihtiyacın % 40 kadarını sağlıyor.1 fincan güneşte kurutulmuş domateste 8 gram karbonhidrat vardır.

A ve C vitamini potasyum bakımından zengin

C ve K vitaminleri, A, B1 ve B2 vitaminleri potasyum, kalsiyum ,demir, folat ve mangenez içeriyor ve prostat,meme ve kolon kanserlerine karşı koruyucu( likopen antioksidanlar)

Akciğer ve pankreas kanserine karşı koruyucu bir özelliği var.

Prostata karşı bir kalkan kanserle savaşçı astımı önlüyor.

Güneşte kurutulmuş domates besin değerini koruyor.

Biraz zeytinyağı ile pişirildiğinde besin değeri artıyor.

Güneşte kurutulmuş domates lif bakımından zengindir.

Dut Kurusunun Faydaları Nelerdir ?


Dut kurusunun faydaları, dut demir bakımından zengin, idrar söktüren, ödem gideren, bağırsak kurtlarına karşı etkili bir meyvedir. Taze dut ile dut kurusunun arasında önemli farklılıklar vardır. Taze dut toplandıktan sonra bir kaç saatte kimyasal değişime uğradığından, hemen tüketilmesi gerekir. Kış aylarında tüketilmek için, güneş altında kurutulan dutlarda uğradıkları değişim nedeniyle özellikle egzamaya karşı mucizevi bir etki göstermektedir. Kalsiyum ve demir deposu olan dut kurusu, B1, B2 ve C vitamini açısından da oldukça zengindir. Kan yapan ve enerji veren özelliğiyle herkesin tüketmesi gereken bir besindir. İçeriğindeki vitaminler sayesinde kanseri bile engelleyen dut kurusu, çok sayıda rahatsızlığa iyi gelmektedir.

 Dut kurusunun faydaları nelerdir? 

Özellikle egzama oluşumlarını tedavi etme etkisi bulunmaktadır. Damar sertliğini önleme etkisi vardır. Vücuda kuvvet verici bir besindir. Kansızlığı önlemek için tüketilmelidir. Aç karnına tüketildiğinde, bağırsakların çalışmasına ve idrar sökmeye neden olur. Ağızda, bademciklerde, boğaz iltihabında, diş eti hastalıklarında dut kurusu kullanılmalıdır. Öksürüğü kesmek için tüketilir. Karaciğeri kuvvetlendirici etkisi vardır. Ateş düşürücü etki gösterir Mide ve bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar Aç karnına tüketildiğinde bağırsak kurtlarının düşürülmesinde etkili olur Kandaki iltihaplarda dut kurusu kullanımı Osmanlıların zamanından itibaren Anadolu'da dut kurusu ve yaprakları iltihaplı hastalıklarda kullanılmaktadır. Dut Kurusunun Faydaları Yapraklarında doğal antibiyotik ve antiseptik özellikteki maddelerin bulunması nedeniyle, dut kurusu ve yapraklarıyla hazırlanmış çayla yapılan pansuman, özellikle şeker hastalarının kapanmamış yaralarının iyileştirilmesinde etkilidir. Kanda iltihap olduğunda, dut kurusu kürü uygulanmalıdır. Bu kandaki yüksek CRP değerinin düşmesini sağlar. Egzama yaralarında dut kurusunun kullanımı Ellerinde egzama olan kişiler bunların çatlamasından ve kanamasından rahatsızlık duyarlar. Bu yaralarda dut kurusu kürü kullanılmaya başlandığında, bir kaç günde etkisini gösterir.


Dut kurusu kürünün hazırlanması

 Yarım litre su tencerenin içinde kaynatılır. Bunun içine bir avuç dut kurusu koyulur. Bu karışım 7 dakika kadar kısık ateşte kaynatılır. Daha sonra karışım eli yakmayacak kadar ılındığında, egzama yaralarına sürülür. Eller suyun içine de sokulabilir. Eller bir saat kadar yıkanmaz. Sonradan sadece suyla durulanır. Bu uygulama haftada 3 defa yapılabilir. Ancak karışım her seferinde taze olarak hazırlanmalıdır.

12 Şubat 2018 Pazartesi

Kabak Çekirdeği Faydaları Nelerdir?



Kabak çekirdeği ayçekirdeği kadar yoğun olmasa da birçok kişi tarafından sevilerek tüketilir. Aslında kabak çekirdeğinin faydaları oldukça fazladır. Kansere karşı koruma sağlaması, böbrekleri koruması, sperm kalitesini arttırması kabak çekirdeğinin faydaları arasındadır. Üstelik belirli bir ölçüde tüketildiğinde kilo aldırmak yerine kilo vermeyi sağlar.

KABAK ÇEKİRDEĞİ FAYDALARI NELERDİR?


Kabak çekirdeği tohumları kavrularak kullanılmasının yanı sıra, kabak çekirdeği yağı olarak da kullanılabilir. Kabak çekirdeği yağı faydaları da oldukça fazladır. İşte kabak çekirdeğinin faydalarından bazıları;
Birçok vitamin ve mineral madde içerir. Magnezyum, manganez, çinko gibi minerallerin yanı sıra K vitamini, E vitamini, B2 vitamini gibi vitamin türlerini de ihtiva eder.
İyi bir antioksidan kaynağıdır. Karotenoidler ve antioksidan maddeler bulundurur. Antioksidanlar iltihaplanmayı azaltır, hücreleri zararlı serbest radikallere karşı korur. Bunun sonucunda da vücudu hastalıklara karşı savunur.
Birçok kanser türüne karşı koruma sağlar. Yapılan bir çalışmaya göre, kabak çekirdeğinin içindeki lignanin maddesi göğüs kanserinin önlenmesinde etkili bir rol oynar. Ayrıca meme, mide, akciğer, prostat ve kolon kanseri gibi kanser türlerine karşı da koruma sağladığı belirtilmiştir.
Kemikleri korur. İçeriğindeki çinko sayesinde özellikle kemik erimesine karşı koruma sağlar. American Journal of Clinical Nutrition’da yayınlanan bir araştırmaya göre, yaklaşık 400 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada vücuda az miktarda çinko alımının kalça ve omurgadaki osteoporoz riskini arttırdığı belirtilmiştir.
Prostat ve mesane sağlığını olumlu yönde etkiler. Prostat bezi büyümesi, idrara çıkma ile ilgili sorunlara karşı yarar sağladığı belirtildi. Sonuç olarak kabak çekirdeği, iyi huylu prostat büyümesi ve aşırı aktif mesane semptomlarını azaltabilir.
Doğal bir magnezyum kaynağıdır. Magnezyum vücuttaki bazı rahatsızlıkların önlenmesi yada hastalıklara yakalanmamak için önemlidir. Magnezyum, kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltır, tansiyonu dengede tutar, kan şekeri seviyelerini düzenler, sağlıklı kemik oluşumu ve kemiklerin korunması için önemli bir mineraldir.
Kalp sağlığını korur. Kabak çekirdeği, kalbin sağlıklı olarak kalmasını sağlayacak iyi bir antioksidan, çinko, magnezyum ve yağ asitleri kaynağıdır. Yapılan araştırmalara göre, kolesterol seviyelerini ve yüksek tansiyonu dengeler. Kolesterol ve yüksek tansiyon kalp hastalıklarını tetikleyen önemli unsurlar arasındadır. Bu nedenle, kabak çekirdeğinin tüketilmesi kolesterolü dengeleyerek, kan basıncını düşürerek kalbi korur.
Mükemmel bir lif kaynağıdır. Bu nedenle diyet listelerinde de kullanılabilir. Lif içeriği yüksek yiyecekler tüketildiğinde, şeker hastalığı, kalp hastalığı, obezite gibi rahatsızlıklara yakalanma oranı düşer.
Sperm kalitesini arttırır. Düşük çinko düzeyi erkeklerde sperm kalitesini düşürür. Kabak çekirdeği iyi bir çinko kaynağıdır. Bu sebeple erkeklerdeki sperm kalitesinin artmasına yardımcı olur. Ayrıca antioksidan maddelerle birlikte tüketildiğinde testesteron seviyelerini de olumlu etkiler. Bunun sonucunda erkeklerde üreme işlevleri olumlu etkilenir.
Uykusuzluğa iyi gelir. Uyku sorununuz varsa yatmadan önce tüketebilirsiniz. İçeriğindeki doğal bir triptofan kaynağı olan aminoasitler sayesinde uykusuzluk için yarar sağlar. Günde yaklaşık olarak 1 gram triptofan tüketmenin uykusuzluğa iyi geldiği düşünülmektedir. 1 gram triptofan tüketmek için yaklaşık olarak 200 gram kabak çekirdeği tüketilmelidir. Ayrıca içeriğindeki çinko sayesinde triptofan seratonin’e dönüştürülür. Seratonin de uyku döngüsünü düzenleyen hormon olan melatonin’e dönüştürülür. Aynı zamanda içeriğindeki magnezyum sayesinde uyku kalitesi ve uyku süresi de arttırılabilir.





KABAK ÇEKİRDEĞİNİN SAĞLIĞA FAYDALARI NELERDİR?
Depresyona iyi gelir.
Böbrek taşı oluşumunu engeller.
Menopoz döneminde terlemeleri ve şikayetleri azaltır.
Tenya ve diğer parazitlerin doğal bir tedavisi olarak kullanılabilir.
İyi bir omega 3 kaynağıdır.
Bağırsaklardaki parazitleri yok eder.

KABAK ÇEKİRDEĞİNİN CİLDE FAYDALARI NELERDİR?
İçeriğindeki A vitamini ve omega 3 yağ asitleri sebebiyle hücreleri onarır, cildi hasarlara karşı korur.
Cildi nemlendirir.
Akne ve sivilcelerin geçmesine yardım eder.
Kabak çekirdeği yağı ile güneş lekeleri giderilebilir. Bunun için güneş lekelerinin olduğu bölgeye yağ ile masaj yapılabilir.
İçeriğindeki vitamin ve mineral maddeler sayesinde cildi gençleştirir, güçlendirir.
Çinko ile zararlı UV ışınlarına karşı koruma sağlar.
Cildi yeniler, güzelleştirir.
Göz etrafındaki kırışıklıkların azalması için kabak çekirdeği yağı ile bu bölgelere masaj yapılabilir.

Kabak Çekirdeğinin Faydaları


KABAK ÇEKİRDEĞİ KİLO YAPAR MI?


Belirli ölçülerde tüketildiğinde kilo yapmamasının yanı sıra zayıflamaya yardım eder. İçeriğindeki yüksek lif içeriği sayesinde sindirim sistemini düzenler, kabızlığı önler. Ayrıca tok tutucu özelliği de vardır. Tok tutma özelliği sayesinde daha az acıkarak daha az yemek yemeyi sağlar. Bu sayede kilo vermeye yardım eder. Araştırmalara göre, günde ortalama 35 gram lif tüketimi vücuttaki yağ oranını azaltarak zayıflamayı sağlar. Tabii yinede belirli miktarda tüketilmelidir. Günde en fazla 20 gram kabak çekirdeği tüketilmelidir. Fazla tüketildiğinde kilo vermek yerine kilo almaya sebep olabilir.

KABAK ÇEKİRDEĞİNİN KALORİSİ NEDİR?


Yüksek lif içeriği sayesinde diyet listelerine eklenebilecek bir yiyecektir. Kabak çekirdeğinin kalorisi araştırıldığında 28 gramı yani yaklaşık olarak 1 avuç çekirdek 151 kalori içerir.

KABAK ÇEKİRDEĞİNİN ZARARLARI NELERDİR?


Bilinen bir zararı yoktur. Fakat aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Aşırı miktarda tüketildiğinde;

Sivilceye neden olabilir.
Fazla tüketilirse kilo vermek yerine kilo aldırır.
İshale sebep olabilir.
Mide ve bağırsak rahatsızlıkları oluşturur.

7 Şubat 2018 Çarşamba

Fındık Nasıl Kavrulur ?


Fındık Nasıl Kavrulur ?


Fındık nasıl kavrulur konusundan önce sofralarımıza fındığın nasıl ulaştığına kısaca bir bakalım. Fındık kavurma tarifimizi aşağıda anlatacağız. Fındık bahçeleri büyük ağaçlardan oluşmaz aksine küçük dal şeklinde ocaklardan oluşur. 1 ocak ile 8 arasında değişen dal ağaçlardan meydana gelir. Mart – Nisan aylarında püskül şeklinde çiçeklenmesi olur. Bu süreçte gübreleme yapılır. Mayıs – Haziran gibi fındık koçan şeklinde olmaya başlar. İstenirse bu dönemde de gübreleme ve aynı zamanda ilaçlama da yapılır. Temmuz sonu gibi ocaklar bahçalanır. Yani fazlalık yeni fidanlar kesilir. Bu işlem Ekim – Kasım veya Nisan – Mayıs aylarında yapılırsa daha iyi olur. Bahçe tırpanlanıp temizlenir. Ağustos ayında toplanmaya başlanır. İlk önce ağaçlardan koçanlar toplanıp harmanlarda kurutulur. Patoz adı verilen ayıklama makinelerinde kapçuk (koçan) ve kabuklu fındık birbirinden ayrılır. Harmanlar da tekrar kabuklu fındık kurutulur. Kolonlu çuvallarla alıcıya götürülüp farklı işlemler görmeye başlar. Kabuklu, kavrulmuş, ezme veya çikolatalar da kullanılmak üzere satılır.

Fındık iki farklı yöntemle kavrulur.


Bu iki yöntem kabuğu kırılıp ayrılmış fındıklar içindir.
Çiğ Fındık Nasıl Kavrulur?


İlk olarak fındığın kabukları kırılır ve içleri ayrılır. Kavurmak için ilk yöntem fırında, ikincisi tavada kavurmak.
Tavada Fındık Kavurma


İç fındıkları tavaya koyun orta ateşte karıştıra karıştıra kavurun. Burada dikkat etmeniz gereken yakmamak.
Fırında Fındık Kavurma?


İç fındıkları fırın tepsisine koyun. 200 derecede ısıtılmış fırında kavrulmaya bırakın. Fındıkları ortalama 5 dakikada bir karıştırın. Kabuklar çatlamaya başlayınca daha sık karıştırın. Daha düşük ısıda daha uzun surede kavurabilirsiniz ama bu sefer fındıklar daha çok sararacaktır.


Kavrulan fındıklar ılımaya başlayınca elinizle ovalayarak ayıklayabilirsiniz. Çok fazla bekletmeyin. Kavrulan kabuk nemlendikçe çıkması daha zor olur. Fındık kavurma konusunda aşağıdaki püf noktalarına da bakabilirsiniz.
Fındık Kavurmanın Püf Noktaları:
Fındığı yüksek ateşte kavurursanız içi yanar, düşük ateşte kavurursanız içi çok piştiği için sararır.
Fındıkların kabukları tam çıkmayanları ayırıp robottan geçirerek tatlılarda ve keklerde kullanabilirsiniz.
Tam temizlenenleri de afiyetle yiyebilir veya misafirlerimize ikram edebilirsiniz.



Evde fındık nasıl kavrulur sorunun en basit cevabı tavada fındık kavurma olacaktır. Ev ortamında en kolay fındık kavurma yöntemidir.


Alıntıdır.